Yöresel müzik aletleri çok çeşitlidir. Ülkelerin kendilerine has kültürleri, dilleri, yemekleri, görgü kuralları vb. olduğu gibi kendine has müzikleri de vardır. Her ülke, kendi kültürünü yansıtan, bu kültürü açıkça ya da dolaylı olarak ortaya koyan müziklere sahiptir. Bu müzikler sözlü ya da sözsüz olabilir. Söz içersin ya da içermesin neredeyse tüm müziklerde, enstrüman bulunur. Bu nedenle yöresel müzik aletleri son derece yaygındır.
Her ülke, kendi kültürünü ve kendi toplum yapısını ortaya koyan yöresel müzik aletleri geliştirmiştir. Her milletin kendine has yöresel müzik aletleri vardır. Bu aletlerin yapısı, çıkardığı ses ve adı gibi unsurlar, o milletin hayata bakış açısını yansıtır. Müzik, kültürün bir taşıyıcısı olduğu için kültür gibi yöresel müzik aletleri de oldukça çeşitlidir. İşte farklı milletlerin yöresel müzik aletleri…
Bu Yazımızda Neler Var:
Yöresel Müzik Aletleri Nelerdir? Farklı Kültürlerdeki Geleneksel Çalgılar
Her milletin kendine has bir dili, yemekleri, kültürü, davranış şekli, gelenekleri olduğu gibi kendine has müzikleri de vardır. Bu, gerek yaptıkları müziklerle gerek de geliştirdikleri yöresel müzik aletleri ile kendini belli etmektedir. Her yöreye ait farklı enstrümanlar bulunmaktadır ve bu enstrümanlar kültürel çeşitliliği ve zenginliği ortaya koymaktadır. Vurmalı, üflemeli, tuşlu, telli… şeklinde kategori yapılabilecek sayısız yöresel müzik aletleri söz konusudur.
Coğrafyaların, milletlerin, kültürlerin ortaya koyduğu özgün müzikler kadar o müziklerin içerisinde yer enstrümanlar da önemlidir. Zira her milletin kendine has yöresel müzik aletleri vardır ve bu milletler kendi yaptıkları müziklerde bu aletleri kullanmaktadır. Böylece kendilerine has kimliklerini ortaya koymaktadır. İşte birbirinden farklı ve ilginç yöresel müzik aletleri:
1 – Gayda
İskoçların milli çalgısı gayda Trakya, Bulgaristan ve Makedonya’nın da yerel çalgısıdır. Kuzeydoğu Anadolu’da “tulum” adıyla bilinen nefesli çalgı oğlak derisinden yapılıyor. Gayda, kamıştan yapılmış çift düdük ve tulumdan oluşan, tiz sesli, nefesli bir çalgıdır. İskoç gaydası, İrlanda savaş gaydası en bilinen gayda türlerindendir. İskoçya’daki çeşidine gayda denir. Türklerde, Trakya ve Doğu Karadeniz yöresine özgü bir çalgı olmuştur.

Bulgarların milli çalgısı, yarı ton seslere sahip olması dolayısıyla tulumla daha çok benzerliklere sahiptir. Gaydanın sesi en çok Trakya, İstranca, Dobruca, Sofya ve Rodop dağlarında duyulmaktadır.
2 – Buzuki
Yunan müziğinin önemli çalgılarından buzuki, saz enstrümanının tellerine ve gitarın perde düzenine sahip karma bir çalgıdır. Mızrap ya da penayla çalınan enstrümanın gövdesi sedef kakmalarla süslenir. Buzuki, çağdaş Yunan müziğinin belli başlı çalgıları arasında yer almaktadır. Yunan müziği denilince ilk akla gelen enstrümandır.
Gitar ve bağlamanın karışımıdır. Bu yüzden çok dengeli bir enstrüman değildir. Gitar ve bağlama karışımı klavyeye, bağlamanın tellerine ve gitarın perde düzenine sahiptir. Buzuki, yumurta biçimli gövdesi ve uzun sapıyla bağlama, kopuz ve udla aynı aileden gelmektedir. Rebetika müzik kültürünün etkin müzik aletidir. Gövdesinin ön kısmı genelde sedef kakmalar ile süslenmiş olan buzuki, mızrap veya pena ile çalınır.
3 – Komuz
Orta Asya’da yaşayan Türklerin hala büyük önem atfettiği kopuz o coğrafyaya ait masallarda da adı geçen bir çalgıdır. Yöresel müzik aletleri arasında önemli bir yere sahip olan komuzun, bağlamanın atası olduğu kabul edilmektedir. Kafkaslardan Balkanlara kadar birçok yerde görülmektedir. Kırgızistan’ın geleneksel müziğinin sembolleşen enstrümanı Komuz, geleneksel Kırgız kültürünü en iyi yansıtan müzik aletlerinden biridir.
Kırgızistan’ın bu en eski çalgısının sesi halen düğün ve toylarda duyuluyor. Kulaktan kulağa yayılan anonim komuz ezgileri aşıklık geleneği ile birlikte sürdürülüyor. Değişik biçimlerde de çalınabilen komuz, günümüz ozanlarının elinde farklı görüntülere yol açabiliyor.
4 – Balalayka
Balalayka, Lavta ailesinden Rusya’ya özgü bir telli çalgı türüdür. Balalayka, Rusya’ya özgü bir telli çalgı türüdür. Genellikle Orta Asya’da çalınan üç teli ve yuvarlak bir gövdesi bulunan dombra adındaki bir müzik aletinden esinlenilerek 1700’lü yılların sonuna doğru geliştirilmiştir.
Rus çalgısı balalayka, 18. yüzyılın sonuna doğru yaygınlaşmaya başladığından beri bölge halkına kimi zaman sevinç ve coşkuyla eşlik etmiştir. Çarlık döneminin sonlarına doğru kısıtlanan bu enstrüman, Sovyetler Birliği döneminde sahip çıkılsa da yine de kısıtlamaya uğradı. Kültür Bakanlığı balalaykanın yeni nesle tekrar tanıtılması için yeni hamleler planlamaktadır. Nitekim kültürde yavaş yavaş yok olmaya başlamaktadır. Bakanlık yetkilileri dünyaya mal olmuş bu enstrümanın sadece müzik okullarına hapsolmasını istemediği için faaliyetlerde bulunuyor.
5 – Koto
Çin’de ortaya çıkan ve 17. yüzyılda Çinliler tarafından Japonya saray çevresine tanıtılan koto, zamanla Japonya’nın geleneksel çalgısı haline gelmiştir. Japonlar eskisi kadar olmasa da bu mistik enstrümanı kullanmaya devam ediyor. Bu müzik aleti, aslen Çin kültürüne aittir. Ancak günümüzde, çalgı tümüyle Japonya’da ilgi görmekte ve bu ülkeyle özdeşleşmiş bulunmaktadır.
Koto, çoğu kaynağa göre, Japonya’ya 17. yüzyılın sonlarına doğru Çinliler tarafından tanıtılmıştır. Her ne kadar çalgı 17. yüzyıla kadar kraliyet ailesi ve saray çevresi çalgısı olarak bilinse de, bu yüzyıldan sonra, belli kişiler bu çalgıyı kullanarak sanat icra etmeye başlamışlardır.
6 – Zither
Zither, bir telli çalgı sınıfıdır. Genellikle parmakla veya arşe ile çalınmakta olup dizelerinin sayısı, birden elliye kadar değişmektedir. Zither, Avusturya ve Almanya’nın Bavyera eyaletinin milli çalgısıdır. Zihter santurun hemen hemen aynısıdır. Diz ya da masa üzerine koyularak çalınabildiği gibi parmakla ve mızrapla da çalınabilmektedir.
7 – Sitar
Sitar telli uzun saplı bir saz, müzik enstrümanıdır. Sitar, Hintlilerin yerel çalgısıdır. Günümüzde Batı ülkeleri tarafından da ilgi ile karşılanmaktadır. Mistik bir sese sahip bu uzun saplı telli çalgı aslında İran ve Afganistan bölgesindeki bir çalgıdan türetilmiştir.
Sitar İran-Afganistan bölgesindeki Sehtar adlı aletten türemiştir. Hindistan kökenli bu sazın sözcük anlamı Farsça’da 30 telli’dir. Sitarın telleri iki kategoriye ayrılır. Ana teller yarım ay şeklinde bükülmüş perdeler üzerinde çalınır. Taraf telleri perdelerin altındadır. Sayıları sitarın yapıldığı bölge ve ustaya göre değişir.
Genelde 12-13 taraf teli bulunur ve bunlar çalınan makama göre akort edilir. Ana tellerden çalınırken verilen notalar, taraf tellerinde tekrarlanır ve yankılanır. Sitarın mistik sesi buradan gelmektedir ve genellikle, her müzik türünde, müzikal eserlere mistik bir hava katmak için kullanılmaktadır. Ayrıca, sitarın diğer bir varyasyonu olan surbahar, sitarın daha geniş bir şeklidir.
8 – Pan-Pipe
Kökleri Yunan mitolojisine dayanan ve Türkiye’de pan-flüt adıyla bilinen enstrüman için bir değil birçok ülkenin yerel çalgısıdır denilebilir. Pan-flüt, Güney Amerika’da Peru başta olmak üzere, Avrupa ve Asya’da kimi ülkelerin kültürlerine çoktan yerleşmiş durumda.
Farklı Coğrafyalardan Yöresel Müzik Aletleri
Türkiye, her konuda olduğu gibi yöresel müzik aletleri konusunda da müthiş bir çeşitliliğe sahiptir. Dört bir yanında kültürel çeşitliliğin görüldüğü Türkiye’de, bu kültürel çeşitliliğin bir ürünü olarak farklı yöresel müzik aletleri ortaya çıkmıştır. Kökleri çok eskilere dayanan Türk müzik kültüründe birçok farklı müzik türü ve yöresel müzik aletleri var olmuştur.
Türk edebiyatı çok uzun yıllar yazılı olarak değil sözlü olarak var olmuş ve bu şekilde aktarılmıştır. Sözlü kültürün önemli bir parçası da müzikler, türkülerdir. Türkülerin, Türk kültüründe çok özel bir yeri vardır. Zira Türkülerin birçoğu yöresel unsurları içlerinde barındıran ve kökleri çok eskilere dayanan müziklerdir. Bu müzikler sözlü edebiyat zamanında söylenmiş özlü sözlerden oluşmaktadır. İşte bu müziklerde yöresel müzik aletleri de kullanılmaktadır.
Türklere Ait Yöresel Müzik Aletleri
Türk kültürünün en değerli parçalarından biri de Türk müziğidir. Yöresel müzik aletleri kullanılarak ortaya konan bu müzikler, Türk milletinin yaşayışını, duygularını, davranışlarını, geleneklerini yansıtır. İşte Türklere ait yöresel müzik aletleri:
Yöresel Müzik Aletleri | Özellikleri |
Bağlama | En karakteristik Türk müziği çalgılarından biridir. Saz ya da kopuz olarak da adlandırılır. Âşıklık geleneğinin önemli bir parçası olan bağlama mızrap ya da parmaklar ile çalınabilir. Yedi teli bulunan bağlama, telli tezeneli çalgılar sınıfına girer. |
Kabak Kemane | Kökleri Orta Asya’ya dayanan bir çalgıdır. Türk müziğinde kullanılan telli, yaylı ve deri kapaklı tek saz olma özelliğini taşır. Batı Anadolu’da sıklıkla kullanılan bu özel çalgı, Hatay’da “hegit”, Güney Doğu Anadolu’da ise “rubaba” olarak bilinir. |
Karadeniz Kemençesi | Bilinen en eski yaylı enstrüman olan rebaptan evrildiği düşünülen Karadeniz kemençesi üç telli, yaylı bir çalgıdır. Karadeniz müziğinin sembolik çalgısını Batı müziğinde de kullanılan klasik kemençe ile karıştırmamak gerekir. |
Zurna | Zurna, yüksek sesiyle bilinen nefesli bir çalgıdır. Erik, ceviz, söğüt ya da dut ağacından yapılır ve yüksek sesi sebebiyle genellikle davulla beraber çalınır. Üç bin yıllık bir geçmişi olduğu düşünülen zurna, ülkenin hemen her bölgesinin müziğinde kullanılır. |
Davul | En basit vurmalı çalgılardan biri olan davul, deri gerilmiş iki kasnaktan oluşur. Tokmak ile çalınan çalgı, Türk müziğinde önemli bir yere sahiptir. Bandoların da ayrılmaz bir parçası olan davulun daha büyük bir formu olan kös ise Mehter’de kullanılır. |
Def | Yuvarlak bir kasnağa deri gerilmesiyle yapılan def, elle vurularak çalınır. Tarihi oldukça eskiye dayanan def, Mezopotamya’da yapılan arkeolojik kazılarda da karşımıza çıkar. Anadolu’nun bazı yerlerinde “daire”, Trakya’da ise “dare” olarak bilinen def, düğünlerin değişmez çalgılarındandır. |
Yaylı Tambur | Yaylı tambur, yayla çalınan bir tambur türüdür ve Tanburi Cemil Bey tarafından icat edilmiştir. Türkiye’nin en değerli müzisyenlerinden biri olan Cemil Bey, müziğine pes bir ses katmak ister ve tamburunun tellerini yükselterek enstrümanı kemençe yayıyla çalar; böylece yaylı tamburu müzik dünyasına kazandırmış olur. |
Ud | İnsanlık tarihinin en eski çalgılarından biri olan udun akort sistemini Farabi’nin geliştirdiği düşünülmektedir. 20. yüzyılda Türk müziğinin vazgeçilmez enstrümanlarından biri haline gelen ud ile kanunun uyumu dinleyenleri büyüler. |
Darbuka | Darbuka, Orta Doğu ve Balkanlar’da kullanılan vurmalı bir çalgıdır. Darbuka, düm ve tek olmak üzere sadece iki ses verir ve elle çalınır. Özellikle düğün, nişan ve sünnet kutlamalarında kullanılan bir çalgıdır. |
Delbek | Orta Asya’dan göçen Yörükler vasıtası ile topraklarımıza gelen çalgı delbek, defe benzer ve en çok Fethiye civarında kullanılır. Delbek, kadınlar tarafından çalınır ve genellikle kına geceleri ile asker uğurlamalarında yer alır. |
Kanun | Kanun, Türk Sanat Müziği’nin değişmez çalgılarından biridir. 24 ya da 27 perdeden oluşur. Bu yapı, Batı müziğinde kullanılan klavseni andırsa da Türk müziğinde kullanılan kanun hem klavsenden hem de Arap müziğinde kullanılan benzerlerinden farklıdır. |
Sık Sorulan Sorular
Yöresel müzik aletleri hakkında sıkça merak edilen diğer sorular ise şu şekilde:
Eski Türk Müzik Aletleri Nelerdir?
Eski Türk yöresel müzik aletleri şu şekilde sıralanabilir:
- Gubuz (Şan kopuz)
- Tanbur
- Saz (bağlama, cura)
- Kanun
- Mey (balaban)
- Kabak kemane (gıçek, kemençe)
- Kaval
- Koray
- Sıbızgı
- Mazhar (bendir)
- Kudüm
- Halile (zil)
Türklerin İlk Müzik Aleti Nedir?
Yöresel müziklerimiz arasında özel bir yere sahip olan ve bağlamanın atası olan kopuz, bilinen en eski Türk müzik aleti olma özelliğine sahiptir. Komus olarak da adlandırılan kopuz, Türk ve Altay halk kültüründe bir çalgıdır.